GüncelMakalelerYorum

YORUM | Birleşik Mücadele Kazandırır!

Hakim sınıflar, halkın örgütlü ve işçi sınıfının öncü güçlerinin birleşik mücadelesinden öcü gibi korkarlar

Türkiye’de işçi sınıfı ve emekçiler faşist iktidarın sömürüsü altındadır. AKP-MHP faşist iktidarı, ekonomik krizin yarattığı sonuçlarla başetmek, ekonomik krizin yükünü işçilere, emekçilere yüklemek ve gelişen karşı duruşları bastırmak için işçi sınıfı üzerindeki baskıları artırdı, grevleri yasakladı, direnişleri polis şiddetiyle engellemeye çalışıyor.

Ülke içerisindeki her türlü demokrasi arayışı zorla bastırılıyor. AKP-MHP faşist iktidarı, içeride kaybettikçe “tek vatan, tek millet, tek bayrak” edebiyatıyla şovenizmi körükleyerek Kürt halkına, devrimcilere saldırıyor.

Gözaltına alıyor, tutukluyor, hapishanelere dolduruyor. Sınır içi ve sınır dışında Kürtlere yönelik imha, gözaltı ve tutuklama saldırılarıyla şovenizm geliştirilerek işgal ve ilhak saldırıları devam etmektedir.

Faşist TC devleti Rojava’da Kürtlerin kazanmış oldukları demokratik hakların yok edilmesi için saldırıyor. Cerablus, El Bab işgaliyle başlattığı Afrin ve Serekaniye ile devam ettirdiği Rojava işgaline yeni halkalar eklemek istemektedir. TC sadece Rojava’da Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak için saldırmakla kalmadı.

İçeride ve sınır ötesinde, Kürtlerin olduğu tüm alanlara/bölgelere saldırıyor. İçeride gerillanın barındığı dağları İHA ve SİHA’larla bombalıyor. Sur, Cizre, Nusaybin… tanklarla bombalandı. Bodrumlarda Kürt halkı katledildi.

AKP-MHP faşist iktidarının Kürt düşmanlığı üzerinden kendini var etme çabasıyla ülke içerisinde yürüttüğü savaş politikası dışarıda da Rojava’da YPG üzerinden sürdürülen, aynı zamanda Irak Kürdistanı’nda PKK’ye karşı yürütülüyordu/yürütülüyor.

Sürecin ağırlığı ve AKP-MHP faşist iktidarının saldırganlığının üst boyuta tırmanması ilerici ve devrimci hareketlerin bu süreci bir eylem birliği/ittifakla karşılamasını dayatmaktaydı.

Birleşik Mücadele Bir Zorunluluktur!

Halk demokrasisi, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesinde, demokratik hak ve özgürlüklerin genişletilmesinde devrimci ilerici örgüt ve partilerle, ittifak oluşturmak önemlidir. Bu güçlerin ortak sorunlarla ilgili ortak pratikler geliştirmeleri kritiktir. Böylesi biraraya gelme, eylem birlikleri, ittifak oluşturma pratikleri düşmana korku salar.

Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm ezilenler üzerinde olumlu etki yaratır. Ezilen milyonlara cesaret verir. Dönem dönem ileri kitlelerin devrimcilerin birliğinden söz etmeleri bu güce duydukları ihtiyacın ürünüdür.

Bu tür birliktelikler içerisinde AKP-MHP faşist iktidarına karşı mücadeleyi yükseltmek aynı zamanda şovenizm zehirini de etkileyecektir/zayıflatacaktır.

AKP-MHP faşist iktidarına karşı oluşturulan bu türden ittifakların sürecin bir ihtiyacı olduğu bugün daha net bir şekilde anlaşılmaktadır. Son günlerde ülkenin dört bir yanında işçi sınıfının direnişlerinden, AKP-MHP faşizmine karşı birleşik mücadeleyi örme çabalarına, kadınların bastırılamayan isyanlarının sokağa yansımasından, özellikle de Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum atanması ile yükselen gençlik hareketine bir dizi gelişmeyi yaşıyoruz. Baskı ve saldırılar her geçen gün artmaktadır.

AKP-MHP faşist iktidarı, sokağı denetim altına almak için her çareye başvuruyor. Devrimcilerin, emekçilerin, işçilerin, kadınların olduğu her alanı kontrol altına almak istiyor. Ülke içerisindeki tüm muhalefeti yok etmek istemelerinin en büyük nedeni yaşadıkları ekonomik krizdir. Bu krizin aşılamaması durumunda geniş işçi, emekçi kesimlerin hoşnutsuzluğunun giderek kabarmasından, sokağa taşmasından korkmaktadır.

Hakim sınıflar, halkın örgütlü ve işçi sınıfının öncü güçlerinin birleşik mücadelesinden öcü gibi korkarlar…

AKP-MHP faşist iktidarına karşı birleşmekten, birlikte mücadele etmekten başka kurtuluş yolumuz yoktur.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu