“Rusya, Donbask bölgesinde yükselen savaşı da hem destekleyip hem de bu savaşı bahane ederek Ukrayna’ya gece saatlerinde askeri bir saldırı başlattı. Rusya, bölgedeki NATO ilerleyişini engelleme, ABD öncülüğündeki batılı emperyalistler de Rusya’yı işgalcilikle suçlayarak bölgeye dönük sömürgeci politikalarını gizlemeye çalışmaktadır.” sözlerine yer verilen açıklamada, esasta yaşananın, ne bir NATO ilerleyişi ne de buna bir karşı koyuş olduğu yaşananın özü itibariyle kapitalizmin bölgeyi sömürme politikalarının, bölge halkının emeğini çalma politikalarının bugünkü ete kemiğe büründüğü hali olduğu kaydedildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ukrayna’da yaşananlar; emperyalist Rusya’nın işgalci politikaları da onun karşısında yer alan emperyalist güçlerin bölgedeki ilerleyişi de bir sınıf savaşımının tezahürüdür, ancak ikisi de düşman hattındaki bir tezahürdür. İki emperyalist burjuva kamp, bölge halkını ve onun da ötesinde tüm dünyadaki emek gücünü daha çok yağmalamak amacıyla karşı karşıya askeri bakımdan gelmiştir.
Bu iki kampın da ortak düşmanı Ukrayna halkı, tüm dünya halklarıdır. Bu açıdan biz bu savaşın bir tarafıyız fakat ne Amerikancı ne de Rus emperyalistlerinden yanayız. Bu ikisinin de ortak düşmanı olan Ukrayna halkının yanındayız.
Kapitalizm iktisadi bir sistem olarak var olduğu günden bu yana, hem kriz günlerinde hem de gönençli günlerinde halk için savaş demek olmuştur. Kapitalizm, birinde çöküşünü sonlandırmak için diğerinde sömürü pazarını genişletmek için hep savaşa baş vurmaktadır. Bu savaşlar sırasında da düzenlerinin normal seyrettiği günde de ezilen halklar için kapitalizm bir hayatta kalma savaşına dönüşmektedir.
Onların barış günlerinin geleceği yer eni sonu yine savaştır.
Bu bakımdan, onların emperyalist, işgalci, sömürgeci politikalarının kalıcı tek çözümü halkın örgütlü gücünü büyütmesidir. Biz örgütlü olduğumuz sürece, dünyanın dört bir yanında gerçek manada savaşa dur diyebilmek için sınıf mücadelesine atıldığımız sürece, üretimden gelen gücümüzü kullanabildiğimiz sürece emperyalist hiçbir güç dünya halklarına bu denli rahat kan kusturamayacaktır. Elini kolunu sallayarak bir halkı sömürüye kalkamayacaktır.”
“Kapitalizm gençlik açısından, her anlamda bir savaş demektir.”
Ukraynada yaşanan savaşının diğer bir yönünün Ortadoğu coğrafyasında tetikleme ihtimali olduğuna, Türk Devletinin, geri bıraktırılmış ülkelerde yaşanan savaşlara doğrudan, kana aç bir iştahla saldırırken emperyalist devletlerin bu gibi süreçlerinde bir denge politikası izlediğine, bu denge politikasının NATO ve Rusya arasında tarafsızlık anlamına geldiği ancak bu tarafsız kalma durumunu Türk Devletinin kendi politikalarının bir parçası olarak, Kürt ulusunun kazanımlarına yönelik işgalci politikaları için bir koza dönüştürmeye çabaladığına dikkat çekildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Türk devletinin tarihsel geçmişi, Türk komprador burjuvazisinin, dünya çapındaki her savaşı kendi çözmek istediği sorunları kanla bastırma noktasında kullandığını göstermektedir.
Bugün açısından Rusya-Ukrayna savaşı da bölge halkı için bir savaş demektir fakat bu savaş yalnızca Karadeniz’in kuzeyinde değil Rojava topraklarında Irak Kürdistanı topraklarındaki bir savaş demektir.
Çünkü Türk devletinin hem Rusya ile hem de ABD ile Donbas savaşı için öne süreciği teklif Kürt kazanımlarını silip süpürmek, Rojava’yı sömürmek olacaktır.
Tüm bu yaşananlar ve onların arka planı göstermektedir ki kapitalizm gençlik açısından, her anlamda bir savaş demektir. Bu savaşın cepheleri fark etmez. Çalınmak istenen bizim geleceğimiz, alınterimizdir. Sömürülmek istenen emeğimizdir, dayatılan kölelik düzenidir.
Ukrayna halkının yanındayız!
Kahrolsun ABD emperyalizmi, kahrolsun Rus emperyalizmi!”
