Dersim’de topraklarımızı insansızlaştırmaya ve doğamızı tahrip etmeye yönelik başlatılan saldırıların çarpıcı bir örneği olan Peri Suyu Barajı, durdurma kararına rağmen doldurulmuş gerek maddi gerekse manevi açıdan açık bir katliama sebebiyet vermiştir. Baraj çevresi ve köy mezraları devlet hazinesine eklenmiş ve köylüyü evlerinden çıkarmaya yönelik olarak zorbalıklar baş göstermiştir. Barajdan önce ağaçlık bir alana sahip olan Xarik Köyü’nün bugün ki hali Dersim’e açılan savaşın belgesi niteliğindedir. Bizler de bugün Partizan ve YDG olarak Belediye’den ve de çeşitli kurumlardan oluşan bir grup ile basın açıklaması yapmak üzere baraj alanına gittik. Yıkılan evler, kesilen ağaçlar ve yoğun bir çöp manzarası ile karşı karşıya kaldığımız köyde halkın öfkesi ve mağduriyeti gözler önündeydi. Gerçekleştirilen basın açıklamasında Belediye Eş Başkanı Nurhayat Altun “Sularımızı ve doğamızı korumak için gücümüzü son raddeye kadar kullanacağız, sesimizi halk ile yükselterek bu doğa katliamına boyun eğmeyeceğiz” dedi. Akabinde söz alan Avukat Barış Yıldırım “devlet kendisi ile çelişiyor, durdurma kararına rağmen barajlar dolduruluyor. Başbakan Davutoğlu Suriye sınırları içerisinde yer alan Süleyman Şah Türbesi’ne bir müdahale olması durumunda bunu bir savaş açma olarak değerlendireceklerini söylemiştir. Bizler de Dersim halkı olarak kutsal mekânlarımızı sularımızı kirleten barajları bir savaş olarak kabul ederiz ve sonuna kadar mücadelemizi sürdürürüz ” diyerek açıklamayı sürdürdü. Halk ile gerçekleştirdiğimiz sohbetlerde acılarını bir kere daha yakından gördük. Güzellikleri ile tanınan Peri çevresindeki tüm köyler şuan baraj altındadır. Köylünün talebi doğalarını, sularını, ev ve mezarlıklarını yani tüm değerlerini bu saldırılara karşı korumak ve tüm insanların bu direnişe dâhil olası yönlüdür. Bizler de Partizan ve YDG olarak her zaman olduğu katliamları halkın örgütlü gücü ile püskürteceğimizi beyan ettik.
Dersim Partizan ve YDG
[widgetkit id=987]
