EmekGüncel

SÖYLEŞİ | “Herkesi Dayanışmaya Çağırıyoruz!”

Bizler de işçileri direniş alanında ziyaret ederek direnişi, Enerji-Sen İç Anadolu Bölge temsilcisi Osman Çokaman ile konuştuk: "Sesimizi duyuracak dayanışma eylemlerin yapılmasının çağrısını da yapıyoruz. İşçi sınıfının yanında olan herkesi, emekten yana olan herkesi bu dayanışmanın bir parçası olmaya çağırıyoruz.

Enerji-Sen işçileri, 2 aya yaklaşan direnişlerini Ankara’dan İstanbul’daki Sabancı Holding önüne taşıyarak sürdürüyor.

Bizler de işçileri direniş alanında ziyaret ederek direnişi, Enerji-Sen İç Anadolu Bölge temsilcisi Osman Çokaman ile konuştuk.

 – Yaklaşık 54 gündür süren bir direnişiniz var. Direnişi Ankara’dan İstanbul’a taşıdınız, bu süreci aktarabilir misiniz? 

– Geçtiğimiz Temmuz ayında Başkent Elektrik daha doğrusu Enerji-Sen’e bağlı tüm dağıtım şirketlerinde toplu sözleşme imzalanmıştı Tes-İş Sendikası ile. Toplu İş Sözleşmesi kapalı kapılar ardında imzalanıyor. İşçi arkadaşlarımıza herhangi bir fikir sorulmuyor, toplu sözleşme açığa çıkınca ve kölelik ücreti düzeyinde ücret ve çalışma koşulları devam edince, işçi arkadaşlarımız gerçek olup olmadığını sormak için Tes-İş Sendikası genel merkezine gidiyorlar. Orada “imzaladık” diyen oluyor, “imzalamadık” diyenler de oluyor. Yani işçi arkadaşlarımızı geçiştiriyorlar ve işçi arkadaşlarımız isyan ediyor.

Arkadaşlarımız çeşitli eylem ve etkinlikler yaptılar o süreçlerde ve memleketin dört bir yerinde, genel müdürlük önünde, Başkent Elektrik’e bağlı Ankara’da, Sincan’da, Zonguldak’ta ve Adana’da eğitim merkezleri önünde yapmışlardı eylemlerini.

Başkant Elektrik içerisinde, irtibatta olduğumuz arkadaşlarımız vardı. Sonrasında görüşmelere, toplantılara başladık. Arkadaşlar DİSK Genel-İş’te örgütlenmek istediklerini, bunun bir an önce hayata geçirmek için çalışmaya başlamamız gerektiğini ifade ettiler ve biz de örgütlenmeye başladık. Temmuz ayında başlayan bu örgütlenmeyle Ağustos ayına gelindi, 1.450 kişilik bir üye sayısına ulaşıldı. Başkent Elektrik için söylüyorum bunu.

3.000 kişinin çalıştığı, 2.900 kişinin çalıştığı bir yerde 1.450 tane üye sahip olmak o iş yerinde çoğunluğu elde etmek anlamına geliyordu. Bunun karşısında hem şirket hem sarı sendika tarafından çeşitli yollara başvurularak, sendikal örgütlenme kırılmaya çalışıldı. Örneğin “geç geldin”, “yan baktın” vb. gibi gerçekten sudan sebeplerle tutanaklar tutuldu. O tutanaklar sonrasında disiplin süreci işletirken “Tes-İş’e geçersiniz, disiplin cezası almamanızı sağlarız” gibi yalanlar söylendi, “Elimizde listeler var, DİSK’e üye olanlar işten çıkartılacak” diye bir yalan ortaya atılıp bunun etkisi ile 100-150 işçi arkadaşımızı istifa ettirdiler. Sendikanın örgütlü gücünü kırmaya çalıştılar, bu gücü kırarak işten çıkarmalara başladılar. Çünkü biliyorlardı, bu güç kırılmadığında; birlik, beraberlik hali daha kuvvetli olacak ve böyle bir ortamda işten çıkarmaları yapamayacaklardı. Ama yine yanıldılar.

İşten çıkarmalar sonrasında arkadaşlarla oturduk, toplantılar yaptık. Hala içerde çalışan arkadaşlarımızla toplantılar yaptık, direnişe geçme kararı aldık. İlk önce direnişi Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde yani şirket yöneticilerinin, (İnsan Kaynakları) İKA müdürlerinin vs. olduğu yerde başlattık.

Ara ara işletme önlerinde ara ara kent meydanında eylemler yaptık. Ama orada yaptığımız eylemlerde bir müzakere süreci başlatamamıştık. Sonrasında bir karar aldık ve “bütün şirketlerin bağlı oldu Sabancı Holding’in Genel Merkezine Sabancı Center’a yürüyeceğiz. Ankara’dan yola çıkacağız, Eskişehir’den geçeceğiz, Bursa’dan geçeceğiz, İzmit’ten geçeceğiz ve Ankara’ya varacağız” dedik. O günden beri de bu kararımızı gerçekleştirdik/gerçekleştiriyoruz.

Şimdi Sabancı Center’ın önündeyiz. Buraya ilk geldiğimizde önümüze barikat kurdular, o barikatı da açtık ve basın açıklamamızı gerçekleştirdik. Sonra konfederasyon yöneticilerimize “ne yaptınız?” diye sorduk. Şirketten bir randevu talebimiz olmuştu ve karşılık bulmuştu. Bu randevuda işçi arkadaşların durumu yeniden değerlendirileceği söylenmişti. O yeniden değerlendirmeyi geçtiğimiz cumartesi günü Ankara’daki toplantılarda arkadaşlarımız tek tek anlattılar.

Orada da “bizim suçumuz mu var da bizi işten çıkardılar” denildi, buna bir cevap veremedi şirket yetkileri. Sonra dönüp dediler ki “sizi mevcut eski işinize başlatmayalım başka yerlerde iş bulalım”. Çünkü mevcut işe başlattıklarında iddiaları o ki “orada hakimiyet kuramayız” diyorlar.

 

“İçerde örgütlenmemir devam ediyor; Sabancı Elektrik’te, Başkent Elektrik’te”

– Aktardığınız bu süreç direnişin İstanbul’a taşınması ile yeni bir seyir aldı, bunun kamuoyunda nasıl bir etki oldu?

– Kamuoyundan ilk etapta yaptığımız çağrılara -CarrefourSAlarda, Teknosalarda Sabancı’ya bağlı yerlerde, Akbank önünde yapılan eylemlerle- çok kuvvetli bir destek geldi. Daha sonrasında da bugün burada yürüttüğümüz nöbet eylemlerine her gün farklı sendikalar, farklı gruplar, demokratik kitle örgütleri ziyarete geliyor yani kamuoyunun desteği alıyoruz bu noktada. Ayrıca çalışan işçi arkadaşlarımız da kendi aralarında dayanışma sandıkları kurarak yani para toplayarak vs. direnişin sürdürülebilirliğini sağlıyorlar. Aynı zamanda içerde örgütlenmeye devam ediyorlar Sabancı Elektrik’te, Başkent Elektrik’te.

– Bundan sonraki sürece dair nasıl bir planınız var? Kamuoyuna bir çağrınız var mı?

– Direnişimize nöbet eylemi olarak devam ediyoruz. Tabi sadece nöbetle kalmayacak, sesimizi daha fazla duyurmak için farklı mekanlarda da eylemler yapacağız; caddelerde, sokaklarda eylemlerimiz sürecek. Kendimizi kamuoyuna daha iyi anlatabilmek için etkinliklerimiz sürecek

Burada tek talebimiz CarrefourSA’larını boykot edilmesi, TEKNOSA’ların boykot edilmesi vb. Aynı zamanda oralarda sesimizi duyuracak dayanışma eylemlerin yapılmasının çağrısını da yapıyoruz. İşçi sınıfının yanında olan herkesi, emekten yana olan herkesi bu dayanışmanın bir parçası olmaya çağırıyoruz.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Diğer içerik
Kapalı
Başa dön tuşu