Kadınlar yeniden en yaratıcı yol ve yöntemlerle protestosunu, eylemi, öfkesini ortaya koymayı bildi. Şili’deki isyan domino etkisi yaratarak birçok ülkede yansımasını buldu.
Şili’de feministlerin “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” için hazırladığı dans performansı tüm dünya kadınlarının isyanını sanatla birleştirerek yaydı.
Şili’nin Valparaiso kentinden feminist bir kolektif olan Las Tesis’in hazırladığı performans ekim ayında sergilenmek istenirken, sokaklara taşan protestolar nedeniyle gösteri ertelendi. “Yolunda bir tecavüzcü” adını taşıyan performansı Las Tesis, 25 Kasım’da Santiago’nun göbeğindeki meydan olan La Plaza de Armas ve Kadın ve Cinsiyet Eşitliği Bakanlığı’nın önüne taşıdı.
Kadın cinayetlerini, cinsel saldırı ve istismarları protesto etmek amacıyla 4 ay boyunca hazırlanan dans performansında kadınlar gözlerine siyah bant çekip, dans ederek marş söyledi.
Sosyal medyada yayınlanan görüntülerin ardından protestolar tüm dünyaya yayılmaya başladı. İspanya, Fransa, Kolombiya başta olmak üzere birçok ülkede kadınlar meydanlarda gözlerini bantla kapatarak dans gösterisi yaptılar.
Irak, Lübnan, Bolivya, Şili gibi birçok ülkede kadınlar isyanda öncülükte
Şili’deki isyan yayıladursun, dünyanın farklı ülkelerinde ortaya çıkan isyan dalgasının en önünde kadınların yer aldığını ister kitlesel ister bireysel olsun farklı taleplerle iktidara karşı öfkelerini haykırdıklarını gördük. Bu muhalif kadın hareketlerinin patriarkaya, kapitalist düzene karşı isyanına dair önemli veriler ortaya koymaktadır.
Kadın mücadelesi dünyanın birçok yerinden anti-kapitalist mücadelelerin merkezinde yer almayı başardığını bu veriler aracılığıyla önümüze koymaktadır. Kadınlar, Meksika’dan Katalonya’ya, Arjantin’den Kürdistan’a, Rojava’ya kadar dünyanın birçok yerinden antikapitalist hareketlerin merkezinde, yaratıcı, model olucu şekilde yerini almaktadır.
Rahatlıkla söyleyebiliriz ki uluslararası düzeyde kadın hareketleri güçleniyor. Nasıl güçleniyor, neden güçleniyor sorusuna cevabımız ülkemiz açısından, bizlerin Türkiye ve Kürdistan coğrafyasındaki toplam mücadelemizin ve kadın mücadelemizin rengi açısından oldukça önemlidir.
Dünyadaki isyanı kadınlar mayalıyor
Patriarka tarafından görünmez kılınan, şiddet ve cinayetlerle yok edilmek istenen, devletin karar alıcı kurumlarında barındırılmayan yani deyim yerindeyse ise toplantı odalarına alınmayan kadınlar koridorlarda bir araya geliyor, erkek iktidarına karşı birleşiyor.
Bir aradalık ile güçlenen kadınlar iktidarın duvarı ilk fırsatta daha güçlü yükleniyor. Kadınların yalıtılmışlıktan kurtulma ve diğer kadınlarla bir araya gelme kararlılığı kadın mücadelesini güçlendiren bir yerde durmaktadır. Kadınlar için, bu ağların kurulması, sisteme karşı durabilmenin, kazanımları kalıcılaştırmanın ve herkesin bunlardan yararlanabilmesini sağlamanın önemli bir aracı. Yeni bir yaşam inşasına dair umut vadeden kadınların, mekandan bağımsız buluşmaları heyecan verici ve dikkate değer işaretler olarak karşımızda durmaktadır.
Yüzümüzü kadın iradesine daha fazla dönelim
Lübnan çocuk evliliğine izin veriyor ve istismarcı evlilik durumlarında bile boşanmak isteyen kadınların yoluna büyük engeller koyuyor. İran’da kadınlar dinin korkunç baskısı altında yaşam alanı bulamıyor.
Latin Amerika’nın sözde en demokratik ülkesi Şili’de kadınlar; devletin polis ve sivil muhafızları eliyle başta cinsel saldırı olmak üzere devlet şiddetinin hedefi oldular.
Rojava’da kadınlar IŞID’te karşı savaşırken, tüm dünya kadınlarına Rojava kadın devrimi ile model oldular. Lübnanlı kadınlar sokaktaki isyanın en önünde öfkesini haykırdı. İran’da tek bir kadın dahi olsa talepleri için eylemdeydi.
Türkiye’de ise kadınlar Türk devletinin her alanındaki saldırılarına, kazanımlarına dönük saldırılara karşı kimi kez sokakta kimi kez farklı şekillerde geri çekilmeyerek güçlenmenin yollarını aradı. Yaşanan onca cinayete ve saldırıya karşın kim ne derse desin kadınlar bu topraklarda da güç biriktirmeye devam ediyor.
Dünya’daki isyan dalgası ile bu topraklarda biriken öfkenin taşacağı anlar kadınların en önden öfkesine tanıklık edecektir kuşkusuz. Yüzümüzü bu nedenle daha fazla kadın hareketine, kadın mücadelesine, kadın yoldaşların iradesine dönelim.
