Güncel

ANLATI | “Kod İsim, Yeni Bir Yaşamın İlk Adımıdır!”

KKB'li bir TİKKO Savaşçısı: Bizler, ölümsüzlerimizi direniş ile yaşamda somutlarız. Sadece yılın belli günlerinde değil; attığımız her adımda, konuştuğumuz her kadında, gölgesinde dinlendiğimiz her ağaçta, sevdiğimiz her çocukta, ataerkiyi darbelediğimiz her anda güneşe uğurladıklarımızı yaşarız.

İlk şehidimiz Meral Yakar, Kînem oldu. Barbara, Çiğdem ve daha birçok yoldaş onun ardılı olmak, izinden yürümek ve daha fazlası için aynı kodu aldı. Barbara Anna Kistler, partimizin ilk enternasyonalist kızıl meşalesi olarak ölümsüzleşti.

O da, Kînem kodunu aldı. Avrupalı bir “beyaz” olarak geldiği dünyada “kara” bir Kürt ismi alarak, ataerkiyi parçalamak ve yeni dünyayı yaratmak için ilk adımı atmış oldu. Artık o Barbara değil, Kînem kod isimli bir TİKKO gerillasıydı.

Yıldız Çiçek, Kînem kodunu alarak halk ordusunun ilk kadın komutanı oldu. Kînem yoldaş, çok kısa bir süreçte kendisini geliştirdi, Karadeniz gerilla birliğinin komutanı oldu. Komutan, her şeyin ve herkesin önünde olandır, ölümün bile. Kînem yoldaş da böyle oldu. Komutasında olduğu birlik pusuya düştü, o ölümsüzleşti ama geride kalan yoldaşlar çemberi yarmayı başardı. Düşman yenilmiş, parti ve yoldaşlık kazanmıştı. Yenilgisini hazmedemeyen düşman, Kînem yoldaşın çıplak bedenini Artvin Şavşat’ta teşhir ederek, yenilgisini gizlemeye çalıştı. Bu ne ilk ne de son olacaktı. Düşman, kadın bedeni üzerinden toplumun mücadele dinamiğini söndürmeye çalışmaya devam edecekti. 2015 yılında YJA STAR gerillası Ekin Wan’a Varto’da yaptığı gibi… Sözümüzü yineliyoruz: “Kînem yoldaşın, Ekin Wan’ın ve daha birçok kadının teşhir edilen çıplak bedeni onurumuzdur!

Ayfer Celep, Karadeniz’in Emine’si. Birim komutanı olarak görev aldığı Karadeniz’de, düşmanın “yeşil gözlü ölüm makinası” dediği Emine yoldaş düşmanın kabusu oldu. Öyle ki, faşistler ölümsüzleştiğinde rahat nefes alacaklarını düşünerek, Emine yoldaş üzerinden yapabildikleri kadar propaganda yaptılar. Ama bilmezler ki, Proletarya Partisi’nin onlarca, yüzlerce savaşçısı bir anda şehit düşebilir fakat Proletarya Partisi ve önderliğindeki Halk Ordusu tekrar tekrar tohumlarından filizlenmeyi bilir. Bilir ki;  Dilek Polat kendisinin önceli olan Ayfer Celep yoldaşın ismini alarak, kadın öncüleşmesini ve komutanlaşmasını ilerleten kadın yoldaşlardan oldu. Onun ektiği zafer tohumlarından filizlenmiş Karadeniz’e nam salmış TİKKO komutanı Emine yoldaştan sonra devraldığı bayrağı, yine Karadeniz’de göndere çekmişti.

Mehtap Kara halka, partiye, devrime sevdasını “Sevda” ismini alarak somutlaştırmak istemişti. GB’den Karadeniz’e, Dersim’e onu sürükleyen kendisinin ve şehit yoldaşlarının sevdası oldu. Bu sevdayı kanının son damlasına kadar içselleştirdi. “Beslendiği zemin-idealleri” onun devrim sevdasını körüklerken dağlara sevdalı bir gerilla komutanı olarak ölümsüzleşti.

Sefagül Kesgin, Proletarya Partisi’nin ilk kadın siyasi komiseri olarak Eylem kod ismini aldı. Yaşamın her alanında eylemde oldu. Partinin ideolojisini Eylem’le buluşturan, birleştiren; yoldaşlarının teorik-pratik gelişimini üstlenen savaşı seven-sevdiren yaşamın kendisini eyleme dönüştüren ve bu pratiklerini gerillada somutlaştıran bir yoldaştı. ”Lal olmuş Aliboğazı’nı” eylem olarak tutuşturdu.

Sevda, Kînem, Perihan, Eylem, Emel ve daha nice yoldaş, öncüllerinin ismini alarak, onların bıraktığı mücadele deneyimlerinden ve öğretilerinden öğrenerek özgürlüğe yürüdüler.

Kod isim almayı sadece deşifrasyona karşı bir tedbir olarak görmemek gerekir. Her birimizin aldığı kod isim, genellikle şehit yoldaşlarımızın ismidir. Partileşmek “eskiyi atıp, yeniyi yaratma” iradesidir. Bu sebeple ölümsüzleşenlerimizin ismini alarak yeniyi yaratma iradesinin ilk adımını atmış oluruz.

Komutanlaşmanın, Partiyi kitlelerle, sözü eylemle, mücadeleyi komünizmle buluşturmanın ilk sözüdür kod isim. Partiye, halka, devrime bağlı kalacağının sözünü ilk orada verirsin. Ondan sonra artık devrim için Parti yaşamı başlar. Başarılı olarak sonuçlandırdığın her görevde devrimi yaşarsın. Önce dağı sevmekle başlarsın, sonra yürüdüğün patikalardan öncüllerinin de geçtiğini bilerek heyecanlanırsın ve seni gördüğünde gözleri pırıl pırıl olan bir ananın demlediği çayda devrimin sıcaklığını hissedersin. Belki o, ismini aldığın öncülünü de görmüştür. Anlatır sana, devrim bayrağını devraldığın yoldaşını. O anlattıkça sende daha fazla somutlaşır ölümsüzler.

Bizler, ölümsüzlerimizi direniş ile yaşamda somutlarız. Sadece yılın belli günlerinde değil; attığımız her adımda, konuştuğumuz her kadında, gölgesinde dinlendiğimiz her ağaçta, sevdiğimiz her çocukta, ataerkiyi darbelediğimiz her anda güneşe uğurladıklarımızı yaşarız. (KKB’li bir TİKKO Savaşçısı)

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu