Güncel

İnsan hakları örgütlerinden İzmir’de eylem

İnsan hakları savunucuları, insan hakları haftasının başlaması ile İzmir'de açıklama yaparak, "İnsan haklarını savunmakta kararlıyız" dedi.

İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlük için Hukukçular Derneği, Hak İnisiyatifi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Halkların Köprüsü, İmece Dostluk ve Dayanışma Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği, İzmir’de 10 Ekim Anıtı önünde eylem yaptı.

Eyleme siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcileri de destek verdi.

“Kriz, pandemi ve OHAL koşullarında insan haklarında ısrarlıyız” pankartının açıldığı eylemde basın metnini İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Ayşe Kaymak okudu.

İnsan hakları savunucuları olarak yaşam hakkı ihlallerine dair yıllardır değişmeyen değerlendirmeler yapmanın tıkanmışlığı içinde olduklarını aktaran Kaymak, siyasal iktidarın insan hakları fikrini referans almaktan tümüyle vazgeçtiğini vurguladı.

Ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getiren iktidarın, toplumu kutuplaştıran, şiddeti esas alan, Kürt sorununun ve uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem haline getiren politikalar izlediğine işaret eden Kaymak, “Yaşam hakkı ihlalleri, sadece devletin güvenlik güçleri tarafında gerçekleştirilen ihlaller ile sınırlı değildir. Yapısal şiddetin bir ürünü olarak ve/veya üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirilen fakat devletin, ‘önleme ve koruma’ yükümlülüğünü yerine getirmeyerek neden olduğu ihlalleri de kapsamaktadır” diye konuştu.

Kaymak, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) 2021 yılının ilk 11 ayının derlediği verileri de açıkladı.

Verilerde öne çıkanlar şöyle:
“♦ Kolluk güçlerinin yargısız infazı, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 9 kişi yaşamını yitirmiş, 23 kişi yaralanmıştır.
♦ Ülke içinde yaşanan silahlı çatışmalar sonucunda en az 36 güvenlik görevlisi (30’u asker, 1’i polis, 5’i korucu), 80 militan, 3 sivil olmak üzere toplam 119 kişi yaşamını yitirmiştir.
♦ Güvenlik güçleri ve veya resmi kurumlara ait araçların çarpması sonucu en az 4’ü çocuk 6 kişi yaşamını yitirmiş, 6’sı çocuk 15 kişi yaralanmıştır.
♦ Mayın ve sahipsiz bomba vb. patlaması sonucu 2’si çocuk 4 kişi yaşamını yitirmiş, 1’i çocuk 5 kişi yaralanmıştır.
♦ Hapishanelerde hastalık, intihar, şiddet, ihmal vb. çeşitli gerekçelerle en az 22 kişi yaşamını yitirmiştir.
♦ Irkçı ve nefret içerikli saldırılar sonucu 9 kişi yaşamını yitirmiş, 10’u mülteci olmak üzere 29 kişi yaralanmıştır.
♦ İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre iş kazaları/cinayetleri sonucu Türkiye’de 2021 yılının ilk 10 ayında en az 1853 işçi yaşamını yitirmiştir.
♦ Erkek şiddeti sonucunda 2021 yılının ilk 11 ayında en az 290 kadın öldürülmüştür.

Kaymak, toplumsal olaylarda ağır silahları kullanma yetkisi veren “Türk Silahlı Kuvvetleri, Millî İstihbarat Teşkilatı, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Taşınır Mal Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 6 Ocak 2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı, yönetmeliğin iptali için İHD’nin Danıştay’a dava açtığını, açılan davanın reddedildiğini hatırlattı.

2021 yılının ilk 11 ayında yaşanan polis şiddetine ilişkin verileri paylaşan Kaymak, “En az 28’i çocuk olmak üzere 3540 kişi işkence ve diğer kötü muameleye maruz kalmış, 45 kişi ise yaralanmıştır” dedi.

Eylemlere yönelik polis saldırısında 3671 kişinin işkenceye maruz kaldığını aktaran Kaymak, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine de dikkat çekti.

Hapishanelerde hastalık, intihar, şiddet, ihmal vb. nedenlerle en az 22 tutsağın yaşamını yitirdiği, 6’sının yaralandığını belirten Kaymak, Covid-19 salgınına ilişkin önlemlerin yetersizliği nedeniyle hasta tutsakların sağlık hizmetine erişemediğine, bu nedenle sağlık sorunlarının ağırlaştığına işaret etti.

Kaymak, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu’nda 28 Haziran 2014 tarihinde yapılan “toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilen” şeklindeki değişikliğe dayanılarak hasta tutsakların tahliyesinin keyfi şekilde engellendiğini söyledi.

10 Haziran 2020 tarihi itibariyle 604’ü ağır olmak üzere toplam 1605 hasta tutsak bulunduğunu kaydeden Kaymak, Bahçeli affı olarak bilinen 2021 yılının başında yapılan infaz düzenlemesini hatırlattı, siyasi tutsakların bu düzenlemeden yararlandırılmadığını söyledi.

Kaymak, 2021 yılında 9 tutsağın da Covid-19 nedeniyle yaşamını yitirdiği bilgisini paylaştı. Tecrit politikalarını da değinen Kaymak, tecridin en ağır şekilde İmralı Hapishanesi’nde yaşandığını hatırlattı. İmralı Hapishanesi’nde 2011 yılından bu yana kesintisiz devam etmekte olan aile ve avukat görüş yasaklarının 2019 yılında üç kez, 2020 yılında bir kez (3 Mart 2020 tarihinde) yapılan aile ve 2019 yılında beş kez yapılan avukat görüşmelerine rağmen halen sürdüğünü belirten Kaymak, “CPT’nin Türkiye hapishanelerine yaptığı 2017 ve 2019 yılı ziyaretleri sonucu açıkladığı raporlarındaki tavsiyelere uyulmadığı anlaşılmaktadır” diye konuştu.

Açıklama “İnsan haklarıyla insandır” sloganı ve alkışlarla son buldu.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu