İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakluların durumuna dikkat çekmek için her hafta yaptığı “F Oturumu” eyleminin 523’üncüsünü Taksim’de bulunan dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Maltepe 2 No’lu L Tipi Hapishanesi’nde tutsak bulunan yüzde 68 engelli raporu olan ağır hasta tutsak Özgür Sinan Menteş’in durumuna dikkati çekildi.
Açıklamayı okuyan İHD yönetimi kurulu üyesi Ferit Barut, hapishanelerin “ölüm evi” olduğunu vurguladı. Barut, hasta tutukluların tedavilerinin engellendiğine dikkat çekerek, politik tutsaklar için her şeyin normalleştirildiğini belirtti. Bu durumdan kaynaklı ölümlerin yaşandığını dile getiren Barut, “Nitekim geçen hafta iki mahpus daha yaşamını yitirdi. Diyarbakır D Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan ve 26 yıldır hapiste olan 80 yaşındaki kanser hastası Abdullah Boran; 7 aydır kelepçeli olarak tedavi gördüğü Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’nde, Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tutulan 20 yaşındaki Şervan Can Güder ise hapishanede yaşamını yitirdi. Güder’in ölüm nedeni ilk anda ‘kalp krizi’ olarak açıklansa da kayıtlara şüpheli bir ölüm olarak geçti. Önlenebilir her ölümün cinayet olduğu nesnel bir doğrudur. Güder ve Boran, sağlığa erişim hakları engellenmeseydi ölmeyebilirlerdi” dedi.
Menteş’in ileri derecede kalp, Koah ve Diyabet hastası olduğunu ifade eden Barut, Menteş’in arkadaşlarının yardımıyla ihtiyaçlarını sağlayabildiğini söyledi. Barut, “Düzenli tıbbi kontrol ve tedaviye gereksinimi olan Menteş’in, revire ve hastaneye sevki sırasında yaşanan sorunlar ve hapishane koşulları tedavi ve sağlığa erişimini zorlaştırmaktadır. Bu durum, Menteş’in sağlığı yanında yaşamına ağır risk yarattığından gerekli tıbbi bakım ve tedavi için serbest bırakılması gerekmektedir” diye belirtti.
Barut, ailesinin Menteş için İHD’ye başvurduğunu ifade etti. Eşinin Menteş’in sağlık durumuna dair aktarımını paylaşan Barut, şunları söyledi: “Eşim ağır bir kalp ameliyatı geçirdi 4 tane ana damarı değişti, ileri düzeyde koah ve tip 1 diyabet hastası, elimizde tüm raporlarımız olmasına rağmen hiçbir şey yapamadım. Eşim ameliyattan 3 ay sonra hapishaneye dönüş yaptı, şu an kalple alakalı sıkıntıları devam ediyor. Tek isteğim kalan cezasını dışarıda tamamlaması’ diyerek eşinin serbest bırakılarak tedavisinin yapılabilmesi için yardım talebini dile getirdi.”
Bütün hasta tutsakların eşit bir şekilde sağlığa erişmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Barut, şöyle devam etti: “Mahpusların sağlık ve yaşam haklarını korumakla yükümlü olan yetkilileri, hasta mahpuslara yeterli sağlık ve tedavi hakkını sağlama ve yaşam haklarının korunması için serbest bırakılmaları noktasında insan ve mahpus haklarına uygun davranmaya, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.”
