Güncel

Esenyurt’ta kadın işçiler “Grev” filmini izledi

“Grev” filmi Esenyurt’ta özel gösterimle izleyicileriyle buluştu.

29 Ekim’de vizyona girmesinin ardından İstanbul’da sadece Kadıköy’de gösterimde olan filmi izlemek isteyen Esenyurt’tan kadın işçiler filmin yönetmeni Metin Yeğin ile iletişime geçerek filmi izlemek istediklerini iletti. İşçi kadınlar ayrıca yönetmeni de film gösterimine davet ederek bir araya gelmek istediklerini dile getirdi.

Bunun üzerine Metin Yeğin, Esenyurt’ta City Center AVM’de bulunan sinema salonu ile görüşerek burada henüz vizyona girmemesine rağmen işçilerin talebi üzerine özel bir gösterim organize etti.

Dün akşam saat 20.00’de gösterime giren filmi Esenyurt’ta farklı fabrikalarda çalışan çoğunluğu kadın işçiler birlikte izledi. Film bitiminde izleyiciler, kadınların direnişini selamlayarak salondan alkışlarla ayrıldı.

Esenyurt’a geliş öyküsünü anlattığımız film, 1910’da Bursa’da İpek İpliği üretimi yapan fabrikalarda ağır çalışma koşullarına karşı “Grev”e çıkan binlerce kadın işçinin haklı mücadelesine odaklanıyor. Hikaye ipek üretiminin yapıldığı atölyelerde sağlıksız koşullarda çalışan ve her gün üçer-beşer yaşamını yitiren kadınların yaşadıklarıyla başlıyor ve zaman içinde gelişen mücadeleyi farklı aşamalarıyla birlikte inceliyor.

Filmi bizim için ilgi çekici kılan ise coğrafyamızda işçi sınıfının mücadele tarihine dair bilmediğimiz bir kesiti anlatmasıydı. Daha çokta adları ve direnişleri tarih sayfalarında tozlar altında bırakılan kadın işçilerin “Grev”ine kamerasını çevirmesiydi.

Film, Osmanlı İmparatorluğu sınırlarında işçi sınıfının bunun içinde de kadın işçilerin direniş tarihine ilişkin saklı kalmış bir sayfayı aralıyor. Diğer tüm şeyler bir yana sadece bu yanıyla bile film izlenmeyi hak ediyor.

Filmden Bursa’da 1900’lerde İpek üretiminin ne boyutlarda olduğunu, buradaki patronların uluslararası sermeye ile nasıl içli dışlı olduklarını ve kentte o günün şartlarında sayısal ve nitelik anlamında cddi bir ağırlığı olan işçi sınıfı gerçekliğini de öğrenmiş oluyoruz.

Bursa, 1845’ten itibaren Osmanlı İmparatorluğu içinde ipek üretimiyle adından söz ettirmeye başlamış. Kentte kurulu fabrikaların yılda 200 gün çalıştığı, buralarda 7 ile 70 yaş arasındaki kız çocukları ve kadınların düşük ücretlerle günde 15-16 saat çalışmak zorunda bırakıldığı kayda geçiyor. Ağır çalışma koşullarından dolayı çok sayıda kadın kansızlıktan yaşamını yitirirken çalışan kadınların çoğunluğunu Müslüman olmayan kadınlar oluşturuyor. Fabrikalarda çalışan Müslüman kadın işçi sayısı oldukça azmış.

Kaynaklara göre, “Grev” 15 Ağustos 1910’da başlar. Greve giden kadınların talepleri arasında, çalışma saatlerinin azaltılması, ücretlerin artırılması, en az bir saatlik öğle yemeği molası vardır. 48 fabrikada 2500 işçi greve gitmiş. Bu talepler kabul edilmemiş. Aynı dönemde yabancı gazetelerde, 3000 kadının greve başladığı ve başkalarının da katılacağı yazılmış. Grevin, 1909 yılında çıkan grevi yasaklayan Tatil-i Eşgal kanununa rağmen gerçekleşmiş olduğunu da eklemek gerekir.

Yine kimi belgelere göre “Grev”i Ermeni sosyalist partisi olan Hınçak Partisi örgütlemiştir. Grev, 27 Ağustos’ta sona erer ve çalışma mevsimi sona erdiği için tüm fabrikalar 28 Ağustos’ta kapatılır. Filmin çekimlerinin bir kısmı İspanya BASK bölgesinde gerçekleştirilmiş, oyuncular arasında La Casa De Papel filminden tanıdığımız Ituño Martínez de var. Ayrıca filmde Pelin Batu ve Orhan Akkaya da yer alıyor.

Film, coğrafyamızda sosyalizm fikrinin ilk olarak Ermeni ve Rum’lar tarafından savunulduğunu, sınıf mücadelesi adına pek çok kavramın bu kesimler tarafından işçi sınıfına taşındığını da bir kez daha hatırlatıyor.

Grev filmi, binlerce kadın işçinin yasağa rağmen yürüttüğü onurlu direnişi gün yüzüne çıkarıyor. Kadınların direniş ve mücadele tarihinde kaybedilmiş bir sayfayı yeniden açıyor. Sermayenin işçi sınıfına yönelik aşırı kâr hırsı ve sömürüsünün devam ettiğini buna karşılık yüz yıldır kadın işçilerin direnmekten vazgeçmediğini de..

Hepinize iyi seyirler…

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu