Irkçı saldırı sonucu 7 kişinin katledildiği Karslı Dedeoğulları ailesine yönelik 12 Mayıs 2021’de Çalık ve Keleş ailesi tarafından gerçekleştirilen saldırıya ilişkin açılan davanın ilk duruşması, Konya 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Tutuksuz yargılanan sanık Ali Keleş, olay akşamı evde iftarda olduklarını belirtti. İftardan sonra dayıoğlu Ali Keleş’in kendisini arayıp kavga ettiklerini söylemesi üzerine olay yerine gittiğini söyledi. Keleş, “Gittiğimizde ambulans ve polis de oradaydı. Saat kaçta gittiğimizi tam olarak hatırlamıyorum” dedi.
Kendisine kimsenin vurmadığını belirten Keleş, “Dedeoğulları ailesiyle hiçbir husumetim yoktu. Soy isimlerini bile bilmiyordum” iddiasında bulundu.
Olay akşamı hiçbir silah sesi duymadığını söyleyen Keleş, mahkeme başkanının “Elinde atış artıkları tespit edilmiş. Buna dair ne diyorsun?” sorusuna, “Kurusıkı bir silahım var, iki üç gün önce sıkmıştım. Silahı Ramazan da kullanıyordu” cevabını verdi. Mahkeme başkanı, “Elini hiç yıkamadın mı” sorusuna Keleş, “Bir gün öncede sıkmış olabilirim, tam hatırlamıyorum” yanıtı verdi.
İddia makamının “Kavga esnasında elinde bir bıçak olduğu söyleniyor doğru mu” sorusuna, “Kesinlikle ortada hiçbir bıçak yoktu. Kabul etmiyorum” diye cevap verdi.
Tutuksuz sanık Ayşe Keleş’in iddianameye dair savunması alındı. Mahkeme başkanı, 10 yıl önce yaşanan olayı sordu. Keleş 10 yıl önce yaşanan olayda Dedeoğulları ailesinden şikayetçi olduğunu, 10 yıldır hiçbir sorun yaşamadıklarını ileri sürdü. Hiçbir şey yapmadığını iddia eden Keleş, “Kimin kime vurduğunu görmedim, yüzler görünmüyordu” dedi. Karanlık olduğunu söyleyen Keleş, Yaşar Dedeoğulları’nın silahla havaya ateş ettiğini gördüğünü iddia etti. Keleş, karakolda verdiği ifadede kimin ateş ettiğini görmediğini söylediğini hatırlatan mahkeme başkanına, o zaman şokta olduğunu belirtti.
Yahya Çalık, Yaşar Dedeoğulları’nın evinin önünden geçerken olayı gördüğünü belirten Çalık, kimin kime vurduğunu görmediğini ileri sürdü. Kimseye vurmadığını iddia eden Çalık, Dedeoğulları’yla hiçbir sorunu olmadığını söyledi.
Çalık’ın savunması sırasında Dedeoğulları ailesinin yakınları, “Yalan söyleme” diyerek karşı çıktı. Dedeoğulları ailesini susturmaya çalışan polise tepki gösteren aile yakınları, “Onlara engel olmuyorsunuz, bize oluyorsunuz” dedi. Bunun üzerine, polis ile aile yakınları arasında arbede yaşandı.
Polis, Dedeoğulları ailesi yakınlarını yere yatırarak darp etti. Salonda bulunanlar, “Polis buradakileri korumakla görevli ama ailenin üzerine saldırıyor” diyerek tepki gösterdi. Saldırı sırasında heyet salonu terk etti. Saldırıyı sürdüren polis, salonu boşalttı.
Polis ve aile arasında yaşanan gerginlik üzerine salonun boşaltılmasının ardından gelen mahkeme heyeti, avukat, milletvekili ve gazeteciler dışında salona kimseyi almama yönünde ara karar oluşturdu.
Karara tepki gösteren avukatlar aile yakınlarının alınması gerektiğini aksi halde duruşmayı sürdüremeyeceklerini ifade ederek duruşmanın ertelenmesini istedi.
Ara kararını veren mahkeme başkanı, “Olayların müşteki Çetin Dedeoğulları tarafından başlatıldığı ve devam ettiği bu nedenle müşteki ve duruşma salonunda bulunanların salondan uzaklaştırıldığı anlaşılmakla birlikte müşteki vekillerinin Çetin Dedeoğulları’nın salona alınması talebinin reddine karar verildi” dedi.
Ardından söz alan dava avukatlarından Sebahat Gençtarih, “Bunun benzer olayını İzmir’de Deniz Poyraz davasında yaşadık ama mahkeme duruşmaya devam etmek yerine duruşma için yeni bir gün verdi. Biz de duruşmaya devam edilmemesi ve yeni bir tarih verilmesini talep ediyoruz” diye belirtti.
Dava avukatları, olayların Çetin’den kaynaklanan bir durum olmadığını tekrarlanması halinde gereğinin yapılmasını söyledi.
İddia makamı “Sanığın savunmasına müdahale edildiği ve yaşanan olaylar üzerine duruşmaya ara verildiği, başlayan duruşmada müşteki vekilleri tarafından, müştekinin salonda bulunmadığı gerekçesiyle duruşmanın devam edemeyeceği bu usul hatasını bozmayı gerektirdiği ve adil yargılama hakkının kısıtlanamayacağı belirtilse de CMK 203 kapsamında duruşma düzenini bozan kişinin savunmayı engellemeyecek koşulda salondan çıkarılmasını emreder ve kişinin direnç göstermesiyle zorla dışarı çıkarılır. Yeniden başlayan duruşmada müştekinin kanun maddesi uyarınca dışarı çıkarıldığı ve savunma hakkını kısıtlamadığı, duruşmanın sağlıklı bir şekilde yürümesinin mümkün olamaması nedeniyle duruşmanın kalan kısmının kapalı yapılması mütalaa olunur” yönünden karar verilmesini talep etti.
Söz alan dava avukatı Atilla Kart, “Sayın savcı 203’ü yanlış yorumluyor bir bütün olarak ele almalı. Mahkeme Çetin’in uyarılmasının ardından çıkmaması üzerine bu kararı oluşturulmalı ama siz bir uyarı ve tespit yapmadınız. Bu sebeple adalete erişim ve adil yargılanma adına yeni bir mağduriyete yol açmayalım. Duygusal tepki vermekten kaçınalım” ifadelerini kullandı.
Karar için kısa bir ara veren mahkeme başkanı, duruşmanın ertelenmesi talebinin kabulüne karar verdi. İddia makamı tutuklu faillerin tutukluluk hallerinin devamı ile tutuksuz yargılanan faillerin ise adlı kontrol tedbirlerinin devamı yönünde karar verilmesini talep etti. Bir sonraki duruşma, 11 Şubat’a ertelendi.
