Güncel

Eğitim-Sen: Okulların açıldığı İsrail’de vakalar 2 kat arttı

Eğitim-Sen'in hazırladığı raporda, “İsrail’de okullar açıldıktan 10 gün sonra, iki ayrı okulda birbirinden bağımsız olarak salgın ortaya çıkmıştır. Daha sonrasında salgın İsrail’de ikinci dalganın oluşumuna yol açmıştır” denildi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), 12-13 Ağustos tarihlerinde düzenlediği ‘Covid-19 Salgınında Gelinen Aşama ve Eğitim Kurumlarının Durumu’ çalıştayına ilişkin hazırladığı raporu açıkladı.

Raporda, yüz yüze eğitime geçen İsrail ve ABD’de, fiziksel uzaklık, maske, el yıkama gibi önlemlere dikkat edilemediği için vakaların arttığı belirtildi.

“İkinci dalganın oluşumuna yol açtı”

İsrail’de okullar açıldıktan sonra vaka sayısının 2 kat arttığına dikkat çekilen raporda, “İsrail’de fiziksel uzaklık, maske, el yıkama gibi olanaklarla birlikte okullar açıldıktan 10 gün sonra, iki ayrı okulda birbirinden bağımsız olarak salgın ortaya çıkmıştır. Daha sonrasında salgın İsrail’de ikinci dalganın oluşumuna yol açmıştır. Şu anda İsrail ikinci dalgayı birinci dalgadan daha yüksek hasta sayısıyla birlikte yaşamaktadır” denildi.

Raporda, ‘MEB okulları açmak istiyor, sendikalar istemiyor’ algısının yanlış olduğu belirtildi: “Salgından korunmayı ve bulaşma riskini minimuma indirmeyi sağlayan tüm tedbirler alındıktan sonra okullar açılabilir. Okullar açılmadan önce fiziksel mesafe ve hijyen planlaması yapılmalıdır. Devlet okullarında bir sınıfta maksimum 12 öğrenci olmalıdır”

Okullarda iş yeri hekimi bulunmalı

Raporda, hijyen malzemelerinin velilerden ya da öğretmenlerden para toplanarak değil de devlet tarafından ücretsiz bir şekilde karşılaması gerektiği vurgulandı.

Okullarda iş yeri hekimliği ve iş yeri hemşireliğinin bulunması gerektiği belirtildi. İş yeri hekimleri ve hemşirelerinin okullardaki çalışanlar üzerinde, risk grupları oluşturmak, sağlık durumlarını izlemek, çalışma koşullarını belirlemek açısından çok önemli işlevleri olacağı ifade edildi

Rapora göre, MEB’in başlattığı ‘Okulum Temiz’ belgesinin gerçeklikten uzak olduğu belirtilerek,  devlet okullarının, yeterli bütçe ve temizlik personeli olmadan sertifikayı almasının mümkün olmadığı vurgulandı

Rapordaki öneriler şöyle:

* Uzaktan öğretim kapsamında yapılan sınavlar adil değil. Çünkü öğrencilerin içerisinde bulunduğu sınıfsal, sosyal, coğrafi eşitsizlikler gibi hâlihazırdaki eşitsizliklerin derinleşmesine neden oluyor.

*Geçtiğimiz süre zarfında laboratuvar, okul deneyimi gibi uygulamalı dersler için hiçbir hazırlık yok.

*Okulların açılması ile ilgili değerlendirme yaparken bölgeler, iller, hatta ilçeler arasındaki farklılıkları da gözetmek gerekmektedir. Dolayısıyla eğer merkezi bir karar verilmesi tercih edilecekse, o zaman salgın açısından, hastalığın en fazla görüldüğü illeri referans alarak karar vermek gerekmektedir.

Bölgesel olarak, il ve ilçelere göre durumu yakından izleyip, olası müdahaleleri zamanında planlamak salgınla mücadelede işimizi kolaylaştırabilecektir.

* Üniversitelerde seyreltme yapılarak, fakülteler farklı zaman dilimlerinde ikili ya da üçlü eğitim yaparak ve diğer fakültelerin de dersliklerini kullanarak yüz yüze eğitime geçilmelidir.

*Uzaktan eğitim konusunda “acil uzaktan eğitim” kavramı kullanılmalı. Bunun sadece bu dönem için destekleyici olması gerektiği, ama bu yapılırken de olması gerektiği gibi yapılması talep edilmeli. Bu haliyle yapılamayacağı vurgulanmalı. Kampüslere dönene kadar uzaktan eğitim olması gerektiği gibi yapılmalı.

*Okulların açılmaması nedeniyle çalışan annelerin çocuklarının evde olması, özel bakıma ihtiyacı olan yaşlıların olması ve bu sorumlulukların hepsinin kadının üzerinde olması kadınların ciddi sorunlar yaşamasına neden oldu.

*Kimi üniversitelerde hiçbir oryantasyon süreci işletilmeden, gerekli önlemler alınmadan idari ve teknik personel geçici süreli biçimde tıp fakültelerine görevlendirildi.

*Pandemi sürecinde eve kapanma nedeniyle öğrencilerde oluşan travma, travma sonrası stres, kaygı ve korku konusunda MEB kapsamlı bir çalışma yürütmelidir.

*Okulların açılıp kapanması siyasi iktidarın tek başına vereceği bir karar olmamalıdır. MEB ve Sağlık Bakanlığı, sendikalar, meslek örgütleri ve bilim insanlarıyla oturup bir rehber ve eylem planı çıkarmalı, o rehber ve eylem planı eşliğinde okulların açılıp açılmayacağına, ne zaman açılacağına, hangi koşullarda eğitim öğretimin sürdürüleceğine karar verilmeli ve farklı olasılıklar hesaba katılmalıdır.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu