Güncel

Hasta tutsakların yaşam hakkı için mücadeleye devam

Hapishanelerde ölüme terk edilen hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve serbest bırakılmaları talebini dile getirmek için İzmir, Ankara ve İstanbul'da eylem ve açıklamalar yapıldı.

Hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle İzmir ve Ankara’da sokağa çıkan insan hakları savunucuları, İstanbul’da dernek binasında açıklama yaptı.

İHD İstanbul Şube binasında yapılan 512. F Oturması’nda da ağır hasta tutsak İsmail Yılmaz’ın durumuna dikkat çekildi.

Açıklamayı okuyan İHD yöneticisi Ferit Barut, halen Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulan 17 yıllık tutsak 68 yaşındaki İsmail Yılmaz’ın ileri derecede kalp, hipertansiyon, prostat büyümesi ve katarakt hastası olduğu, 8 ay önce geçirdiği beyin kanaması ve sağ kolundaki felç nedeniyle yaşamını tek başına idame ettiremez halde olduğunu söyledi.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’na tedavi amacıyla serbest bırakılması için infaz ertelemesi başvurusunun kabul edilmediği bilgisini paylaşan Barut, kalp krizi ve beyin kanaması riski bulunan İsmail Yılmaz’ın serbest bırakılmasını talebini gündemleştirdi.

Barut, “Tüm hasta mahpusların, tedavi ve sağlığa erişimlerinin sağlanabilmesi ve yaşam haklarının korunabilmesi için, infaz ertelemesi ya da tahliye kararları ile serbest bırakılmaları gerekmektedir. Mahpusların sağlık ve yaşam haklarını koruması gereken devlet yetkililerini göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz” diye vurguladı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi üyeleri, Konak eski Sümerbank önünde bir araya gelerek uzun uğraşlar sonucu ağır hasta tutsak Turan Çabuk hakkında dün infaz ertelemesi kararı verildiği duyuruldu.

Açıklamada konuşan avukat Zafer İncin, Çabuk hakkında verilen kararın 3 ayla sınırlı tutulmasına tepki gösterdi, bu kadar kısa süre içerisinde tedavisinin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığına işaret etti.

Metris 2 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde tutulan 4. evre kanser hastası 58 yaşındaki Turan Çabuk’un sağlık durumuna ilişkin bilgi veren İncin, 2016 yılı başında böbrek kanseri tanısı konulduğunu, 23 Mayıs 2019 tarihinde tedavi amacıyla tahliyesine karar verildiğini, ameliyatın ardından metastaz tespit edildiğini söyledi.

2021 yılının başında beyin ve akciğerde metastaz tespit edilmesine rağmen cezası kesinleşen Çabuk’un infaz ertelemesi talebi sonuçlanmadan yeniden tutuklandığını söyleyen İncin, “Beyinde 13 mm çapında nodüler lezyon, sol akciğer lobda 14 mm çapında nodül, her iki akciğerde yaygın olarak izlenen solid nodüller görülmüş ve metastaz yaptığı anlaşılmıştır” bilgisin paylaştı.

Çabuk hakkındaki cezanın 25 Mart 2021 tarihinde onandığını kaydeden İncin, infazın ertelenmesi yönündeki tüm taleplerin reddedildiğini, avukatlarının AYM’ye başvurusuna da ret yanıtı verildiğini söyledi.

14 Aralık 2021 tarihinde İstanbul’da Metris 2 Nolu T Tipi Hapishanesine sevk edilen Çabuk’un ameliyat edildiğini birkaç saat sonra beyin kanaması geçirerek iki gün yoğun bakımda kaldığını söyleyen İncin, Turan Çabuk ile ilgili beklenen infaz erteleme kararının 14 Ocak 2022 tarihinde geldiğini kaydetti. İnfaz ertelemesinin 3 ayla sınırlı tutulmasına tepki gösteren İncin, “3 ay sonra tekrar hapishaneye döneceği düşünülürse tedavi için gereken koşullar sağlanamayacağından Turan Çabuk’un yaşamına ağır tehdit oluşturmasının yanında, son günlerini yakınları ile geçirmesi ve gereken tıbbi ve insani bakımın sağlanmasını da imkansız kılmaktadır” diye konuştu.

Hasta tutsakların sağlık ve tedavi haklarının sağlanmadığına dikkat çeken İncin, Adli Tıp Kurulu’nun (ATK) “hapishanede kalabilir” raporuyla tutsakların ölüme terk edildiğine işaret etti.

ATK raporlarının bilimsellikten uzak, yanlı ve intikamcı olduğunu vurgulayan İncin, hapishanelerde yaşamını yitiren hasta tutsakları hatırlattı. İncin, “Ölümlerin sorumluları, hapishane görevlileri, Adalet Bakanlığı, iktidar ve ATK ile AYM’dir” dedi.

İncin, “Ağır hasta mahpus Turan Çabuk ve tüm ağır hasta mahpusların bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Tüm hasta mahpusların sağlık ve yaşam haklarının korunması için kalıcı bir çözüm üretilinceye kadar taleplerimizi dile getirmeye kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de İHD Ankara Şubesi önünde açıklama yaptı.
Van F Tipi Hapishanesi’nde tutulan ağır hasta tutsak Gıyasettin Sevmiş’in sağlık durumuna ilişkin bilgi verilen eylemde, 2007 yılında tutsak edilen Sevmiş’in dışarıda iken hiçbir hastalığı yokken hapishanede pek çok ağırlaşan ve yaşamını zorlaştıran hastalıkları başladığı belirtildi.

Karaciğer, beyin ve gözde daha belirgin olmak üzere, vücutta aşırı miktarda bakır birikimiyle meydana gelen Wilson hastalığına yakalanan Sevmiş’in vücuttaki bakır birikmesi nedeniyle karaciğer sirozuna yakalandığı kaydedildi. Tedavi için gerekli ilacı hapishanede ulaşamayan Sevmiş’e 11 Mart 2014 tarihinde Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından “cezaevinde kalamaz” raporu verildiği hatırlatılan eylemde, rapora rağmen tahliye edilmediğine dikkat çekildi.

Hastalık nedeniyle beyinde küçülme, beyin damarlarında tıkanma, kalp ritminin düşmesi gibi pek çok rahatsızlığın oluştuğuna işaret edilen açıklamada, Sevmiş’in kalbine pil takıldığı bilgisi verildi. Yaşadığı diğer pek çok sağlık sorununa da dikkat çekilen açıklamada, “Gıyasettin Sevmiş’in acil olarak tedavileri eksiksiz olarak yapılmalı ve ailesinin yanında daha sağlıklı koşullarda tedavisinin yapılabilmesi için bir an önce tahliye edilmesi için çalışmalar yürütülmeli ve serbest bırakılmalıdır” denildi.

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu